Doğal Yetiştiriciliğe Hoşgeldiniz!

Ben Murat Özyıldırım

Doğal Sebze Yetiştirme'nin kurucusuyum. Hobicilere yönelik, sebze üretim tekniklerini ve üretim sırasında kullanacakları; doğal besin özütlerini, bitki aktivatörlerini, doğal hormon ve organik ilaçları nasıl hazırlayacaklarını anlatıyorum.

Aradığınız birşey mi var?

Öne Çıkan Yazılar

Doğal Sebze Yetiştirme'yi Takip Edin!

Yeni yazıların e-mail adresinize gelmesini istiyorsanız kutuya mail adresinizi yazıp abone olun.

26 Temmuz 2015 Pazar

Fideleri Hasta ETmeden Büyütelim -2-


BİTKİ HASTALIKLARINI ÖNLEMEYE KARŞI ÇÖZÜM YOLLARI: ZEYTİN YAPRAĞINDAN ANTİBAKTERİYAL İLAÇ VE ZEYTİN KARA SUYUNDAN HÜMİK ASİT- FULVİK ASİT ÜRETİMİ

Bu yazıdaki amacım, zeytin ağacı, kendi ürettiği maddelerle bağışıklık sistemini üst sınırlara çıkartırken, başka bitkilere de yararlı olabilir mi? sorusuna cevap aramaktır.
Zeytin ağacı, biyolojik yaşı tam olarak belirlenemeyen bir ağaçtır. Botanik açısından zeytin ağacı ‘ölümsüz’ olarak kabul edilir.  Uzun süreli yaşamlarını büyük ölçüde, kendilerine, hastalık ve zararlılara karşı direnç kazandıran "oleuropein” adlı bir madde üretmelerine borçludurlar.
Zeytin yaprağında yüzde 14’le varan oranlarda ‘oleuropein’ bulunur. Oleuropein türevi elenolik asit, virüs, bakteri ve mantarları öldürme özelliğine sahiptir. Öte yandan amacımız, zeytin ağacının bağışıklı sisteminde kullandığı etken maddeleri, yetiştirdiğimiz sebze fidelerine uygulamaktır. Bu işlemin, fidelerin şaşırtma işlemi yapıldıktan sonra, 15 günde bir uygulanmasını, bitkinin bağışıklık sistemini üst seviyelere çıkartması açısından önemli buluyorum.

ZEYTİN YAPRAĞI ÖZÜTÜ:

1’İNCİ YÖNTEM: Bitki özütü elde ederken kurutma işlemi yapılacaksa, dikkat edilecek en önemli husus, bitkinin nasıl kurutulacağıdır. Bu işlem, güneşte veya yüksek ısıda gerçekleştirilirse, etken maddeler bozulur, geriye sadece toz kalır veya randıman düşük olur. Uzay ortamı sağlayamayacağımıza göre, en mantıklı çözüm, düşük ısıda (60 derece ideal gibi duruyor) fırında gözle takip edilerek kurutmak. 1 kilo zeytin yaprağı kurutulur. Kuruyan zeytin yaprakları, havanda dövülerek toz haline getirilir. Dar ağızlı bir kabın ağzına tülbent gerilerek, zeytin yaprağı tozları buraya konularak, 10 litre su akıtılarak, karışması sağlanır... Sulandırdığımız bu ilacı, pulvarize ederek bitkinin üzerine püskürteceğiz.
2’İNCİ YÖNTEM: Dikkat edilmesi gereken bir yöntemdir. Zeytin yapraklarının içindeki etkin maddeleri, etil alkolla ayrıştırma yöntemi yapacağız. Yine 1 kilo zeytin yaprağını, parçalara ayırarak, yüzde 70’lik  izopropil alkol içinde bırakacağız. Ağzı kapalı olarak, 8-10 saat dinlendirdikten sonra, zeytin yapraklarını içinden alarak, alkolün uçmasını bekleyeceğiz.  Alkol tamamen uçtuktan sonra, 10 litre suyla  seyrelterek, bitkilerin üzerine püspürteceğiz.
DİKKAT: Önce bir bitkiye püskürterek, deneyin, sorun olmadığına kanaat getridğiniz zaman hepsine uygulayın. 

HUMİK ASİT VE FÜLVİK ASİT

Zeytinin ilk sıkıldığı zaman ortaya çıkan ‘karasuyu’nda; yüzde 1’e yakın ‘organik asitler’, yüzde 1 ile 2,5 oranında antioksidan özellikli ‘tanin’ ile antibakteriyal ‘polifenoller’, yüzde 5’e varan ‘azot’ bulunmaktadır. Yapılabiliyorsa eğer; zeytin sıkıldığı zaman elde edilen ‘karasu’  toprağa sulama olarak verilmesi, hem bitkilerin özellikle mantar hastalıklarına karşı direncini artıracak, hem bitkilerin meyvalarının tadında güzelleşme olacak, hem de en önemli özelliğiyle içinde barındırdığı hümik asit ve fulvit asitlerle, toprağı düzenleyecek, makro ve mikro elemetleri bitkinin alabileceği forma getirecektir. Öte yandan Zeytin ‘karasuyu’nda değerli iz elementleri, potasyum, fosfor vb.ve organik bileşikleri de içerir. Zeytin atık suyundaki bazı bileşenler değerli antioksidantlardır. Son zamanlarda zeytin ‘karasuyu’ ilaçlarda da kullanılmaktadır. Bir çok ülkede zeytin atık suyunun sulama amaçlı kullanıldığı biliniyor.
Kurşun, krom, kadmiyum ve benzer ağır metaller ile radyoaktif elementlerin önce bitkiye, sonra da hayvanlarla insanlara geçişi ciddi hastalıklara yol açtığı bilinmektedir. Ağır metaller ile çözünmez bileşikler yapan hümik asitler bunların hücreden içeri girmesini engelleyen setler oluşturmaktadır.
Kloroz problemini hümik asitlerin demiri bitkinin alacağı forma getirmesi ile çözümlenebilir. Hümik asitler, fosfat iyonunu serbest bıraktığı için, fosfatın bitkiler tarafından alınımını kolaylaştırır.
Bununla birlikte, hümik asit ve fülvik asitin çalışabilmesi için, toprağımızın organik maddelere doyurulması gerekmektedir.
Sonuç olarak; zeytin karasuyu, sulama suyu olarak verilmesiyle, içerdiği Hümik ve Fulvik asitler ile toprağı zenginleştirmek amacıyla değerlendirilebilir. Zeytinden yağ çıkartılma işlemi genelde ocak-şubat aylarında olduğu için, elde edeceğiniz zeytin ‘karasuyu’ bahçenizin yeni döneme hazırlanmasında büyük faydası olacaktır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder