HOBİCİLERİN en çok domateslerinde rastladığı bu durum; biber, kabak, patlıcan ve hatta karpuz-kavun gibi kalsiyum ihtiyacı olan bütün meyve ve sebzelerde görülebilir. Verim kayıplarına yol açan bu durum, en yaygın görülen meyva kalite problemi olarak karşmıza çıkıyor.
Verim kayıplarına yol açan Çiçek
Burnu Çürüklüğü’nün, kalsiyum noksanlığından kaynaklandığı, buna sebep olarak
da tuz stresi gösterilmektedir. Bitkinizde ve dolayısıyla toprakta kalsiyum
eksikliği teşhisi konulması için ‘Çiçek Burnu Çürüklüğü’nün oluşması yeterli değildir.
Sulama hataları yapılıyor
Kalsiyuma ihtiyacı olan karpuzda da 'Çiçek Burnu Çürüklüğü görülebilir. |
Öncelikle, Çiçek Burnu Çürüklüğü,
düzensiz sulamadan ve fazla sulama yapıldığı için toprak yapısını bozmanızdan
ve bunları takip eden tuz stresinden kaynaklanıyor. Fazla sulama yaptığınız için
kalsiyumu kaybettiğiniz gibi, mikro elementleri de kaybettiniz. Çiçek Burnu Çürüklüğü
oluşmaya başladığı zaman Kalsiyum vermeye kalkarsanız, Magnezyum da eksik onu da vermeniz lazım...
Kalsiyumu fazla kullandınız, Bor’u bitirecek, Bor bitince, Kalsiyum’u bitkiye
kim taşıyacak... Çiçek Burnu Çürüklüğü olduktan sonra yapraktan Kalsiyum
takviyesi yapmanın bir anlamı olmayacak.
Bitkinin de toprağında Kalsiyum’a
ihtiyacı var. Bitki artıklarının
organik maddeye dönüşümünde Kalsiyum’a ihtiyacı vardır.
Yeşil Gübreleme de Kalsiyum'u azalır
Genelde ‘yabancı otları’
toprağa direk karıştırma veya yeşil gübreleme sonrasındaki devrede, kalsiyum
eksikliği oluşmaya başlar. Kimyasal bir gübreleme programı uygulamadığınız içinde
özellikle domateslerde kalsiyum ihtiyaçları başgösterir.
Kalsiyum takviyesi için bilinen
yöntem kireç kullanılması ama, bu toprağın ‘aktif asitlilik’ oranını biraz
olsun düşürür. Asıl üretimin son saflarında etkili olan ‘Pasif Asitlilik’ toprağın
genelinde varsa, bununla ayrıca uğraşmak gerekir.
Belirtileri:
Başlangıçta meyvenin çiçek
burnunda oluşan açık renkli leke, giderek kahverengi ve siyah renge dönüşür.
Bunu takip eden süreçte; kuru, deriye benzer bir görünüm alır. İleri aşamalarındaysa,
mantar enfeksiyonu sonucunda, bu bölge yumuşak ve ıslak bir görünüme dönüşebilir.
Çiçek burnu çürüklüğünü oluşturan koşullar fazla ise, bu belirtiler meyvelerin
erken döneminden itibaren görülmeye başlar.
DİKKAT: Çiçek Burnu Çürüklüğü
olduğu dönemde artık Kalsiyum takviyesi yapmanın bir esprisi kalmaz. Bu yönde
tavsiyeler hatalıdır.
Bu durumla ilgili bir çok
tez ortaya atılıyor.
- Fazla sulama, bitkilerde su/tuz stresi yaratıyor.
- Kalsiyim eksik olduğu için bu hastalık baş gösteriyor.
- Azot fazla kullanıldığı için, yeşil aksam olması gerekenden fazla büyüdü ve yeterli olan kalsiyum, sanki eksikmiş gibi etki vermeye başladı. En büyük neden de budur...
Daha detaylı bakacak
olursak;
- Düzensiz sulamalar.
- Bitki gelişiminin hızlı olması.
- Bazı besin elementlerinin aşırı seviyede bulunması. (Fazla Azot, gelişmeyi hızlandırdığı için Kalsiyum ihtiyacını artırır; fazla Potasyum da Kalsiyum’dan yararlanmayı engeller.)
- Dikimin soğuk toprağa yapılması. Kalsiyum'u kullanılabilir forma çeviren organizmalar düşük sıcaklıklarda etkili çalışamazlar ve bitki yeteri kadar kalsiyum alamaz. Toprak sıcaklığı arttıkça bu organizmaların çalışması da arttığından, daha fazla miktarda Kalsiyum, kullanılabilir forma dönüşebilir.
- Çapa işlemleri derin yapıldığında, kök uçları zarar göreceğinden dolayı, bitkinin su alımı engellenir ve böylece meyvelere taşınması gereken Kalsiyum miktarında azalma olur.
- Topraktaki tuzluluğun yüksek oluşu.
- Aşırı azotlu gübrelemeler.
- Köklerde zarara neden olan hastalık ve zararlılar da Kalsiyum alımını engellediğinden Çiçek Burnu Çürüklüğü’ne neden olabilir.
- Bitkilerin susuz kalışı da Kalsiyum alımını azalttığından dolayı Çiçek Burnu Çürüklüğü’ne neden olabilir.
Dikkat edecek olursanız,
konu dönüp dolaşıp ‘kalsiyum eksikliği’ne geliyor. Ama yukarıda belirttiğim
gibi, bazı nedenlerin de oluşması gerekir. Çiçek Burnu Çürüklüğü’nün nedeni
olarak, ilk başta verilecek ‘Kalsiyum eksikliği’ doğru teşhis gibi dursa da;
- Kalsiyum eksikliği sonucu, önce genç yapraklar deforme olur, genç yaprak kenarlarında sararma, esmer lekeler ve kurumalar, ölü lekeler görülür.
- Yaprak kenarları önce sarı-yeşil, sarı, sonra kahverengine döner.
- Yaşlı yapraklarda damar aralarında sararma gelişir ve dağınık ölü lekeler görülür.
- Domateste kalsiyum eksikliği belirtileri, bitkinin yukarıdan aşağıya doğru seyreden bir çok belirti verir. Önceleri yeşil rengini koruyan fakat, çoğunlukla cılız kalan yaprak sapları, daha sonra canlılıklarını yitirmekte ve yapraklar dallara yapışık gibi bükülürler.
Bu nedenlerin gözlenmediği
toprakta yetişen bitki için ‘kalsiyum eksik’ demek, hatalı bir teşhis gibi
duruyor.
Önlemler
Dikimden önceki önlemler:
- Kalsiyumlu gübreler dikimden önce verilmeli ya da geç kalınmış ise yapraktan uygulanmalıdır.
- Toprak nemi dengede tutulmalıdır. Sulamalar yeterli olmalıdır fakat fazla olmamalıdır. Sulamalar arasındaki sürede toprak kurumamalıdır. Seyrek ve çok sulama yerine, sık ve az sulama tercih edilebilir.
- Malçlama toprak nemini stabil tutacağı için yarar sağlayacaktır.
- Ot mücadelesi için yapılan çapa işlemleri yüzeysel yapılmalı, saçak köklere zarar verilmemelidir.
- Azot sadece yeteri kadar verilmeli, fazla verilmemelidir.
- Soğuk toprağa dikim yapmaktan kaçınılmalıdır
Çiçek Bunu çürüklüğünden sonraki önlemler:
İlk mahsüllerde bu olabilir,
sonrakilerde genelde görülmez. Çünkü, çiçeklenmeye başladığı periyottaki 15-20
günlük süreçte hata yapmışsınız, bunun sonuçlarını çekiyorsunuz. Bundan sonra
sulama dengesini iyi oluşturarak –ki fazla sulama yapmayın, zaten sıkıntınız
bundan önceki devrede fazla sulamadan oluyor-. meyveler yeşil rengini kaybedip
kırmızıya dönmeye başlayınca, sulamayı kesin, bırakın kızarsınlar, bunları
topladıktan yani ilk hasadı yaptıktan sonra sonra sularsınız.
Budama yapmak önemli! Kıyın domateslerinize
Ağırlıklı olarak, domateste
budama yapılmadığı, yeşil aksamın dengesiz büyümesi nedeniyle bu sorunla karşılaşılıyor.
Azotu fazla kullanma nedeniyle yeşil aksamın fazla büyümesi ve toprakta yeterli
olan kalsiyumun ‘bitkiye yetmemesi’nini sıkıntısını çekiyorunuz. Bu durumda da,
alt budama, salkım budama veya en sonunda tepe budama yapılmamasından sorun çıkıyor.
Yeşil aksam fazla büyük oluyor. Fazla büyük olan domates bitkisinden fazla ürün
alınacak değil... Budamaları özenle yapın... Bir çok hobici ‘ben sadece ahır gübresi
koydum, azotu fazla vermedim ki’ diye serzenişte bulunmaktadır. İstenilenden
fazla sulama yapıldığı için, ahır gübresindeki özellikle azot ağırlık besin
maddeleri, suyun etkisiyle daha hızlı bitkiye taşınmaya başladı. Bu nedenle, ahır
gübresindeki sıkıntımızı ortaya çıkartan azotun hızlı olarak bitki trafından emilmesine
neden oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder